Dizüstü bilgisayar sahibi olup da bilgisayarlarını zorlayabilecek uğraşları (başta oyun oynamak, ağır programlarla çalışmak gibi) bulunanların ortak problemlerinden birisidir soğutma meselesi. Piyasadaki milyon tane teknoloji platformu (sanal alemin amatör ortamları dahil) trilyon tane makale yayınlamıştır bu problemin çözümü hakkında. Aynı gayret başka bir meseleye yönlendirilse kim bilir ortaya ne çalışmalar koyardık, neyse.
Photoshop çalıştırırken yanıp tutuşan bilgisayarımın zarar görmesinden endişe ederek uyguladığım çözümü paylaşmak istedim ben de, bir amatör olarak.
Öncelikle monoton gürültüden hiç hazzetmem. Motor sesi, fan sesi gibi değişmeyen tonlardaki seslere uzun süre katlanamam. Bu yüzden 9-10 hatta daha fazla desibel ses şiddetine sahip fanlarla gelen dizüstü bilgisayar soğutucularına kafamı çevirmedim bile. Ayrıca bu tür soğutucuların aslında hiç de yararlı olmadığı yönünde yazılar da var.
Bir kere çalıştığınız ortam çok sıcaksa, özellikle yaz aylarında, hiçbir soğutucu fayda etmez, en azından belirli bir süre çalıştıktan sonra. Bilgisayarınızdan uzaklaştırılan sıcak hava zamanla odanızın da ısınmasına ve hep beraber pişmenize yol açacaktır. Dolayısıyla bir şeyler satın almadan önce bulabileceğiniz en iyi çözüm, çalışma ortamınızı serin tutmak ve dış ortamla (varsa) temiz hava alışverişini sağlamaktır.
İkinci en önemli tedbir bilgisayarınızın hava kanallarını mümkün olduğunca açık tutmaktır. Hali hazırda cihazınızın içerisinde gelen bir soğutma sistemi var, zaman zaman yetersiz de olsa. Bu sistemler genel olarak cihazın altından soğuk havayı alma ve içerisindeki sıcak havayı üstten ya da yandan atma mantığı üzerinde kurulu. Bilgisayarı şekilsiz yumuşak yüzeylerde kullanmamaya (yatak, halı, koltuk vb.) dikkat edebilir ve ayrıca hava akışını kolaylaştırmak için ekipmanlar edinebilirsiniz. Bu mantıktan yola çıkarak Thermaltake WavX 15″ soğutucu (Görsel 1) satın almıştım (Ben aldığımda 30 TL idi, şimdi 70’leri görüyorum e-ticaret sitelerinde, yazıktır.). Sessiz (fanı yok), alüminyum malzeme sayesinde ısı iletim hızı yüksek, cihazın altından hava girişini kolaylaştıran, kaliteli, estetik, katlanabilir ve kolay taşınabilir, stant gibi kullanabilen ve ergonomik bir soğutucu. Doğal olarak fanlı soğutucular kadar etkili değil. Ancak çalışma ortamınızı serin tutmak sizin sağlığınız açısından faydalı olduğu gibi bilgisayarınızın sağlığı açısından da oldukça ideal ve pasif soğutucuları etkili kılıyor.
Bir süre sonra, özellikle 2015’in kavurucu yazında, pasif soğutmanın tek başına yetmediğini fark ettim ve odamda bilgisayarımın çevresinde hava akımı oluşturabilecek bir şeylere ihtiyaç duydum. Sonunda her yerden bulabileceğiniz 5-10 TL bandındaki plastik taşınabilir fanlardan (Görsel 2) aldım ve bilgisayarın klavyesinin üzerinden üfleyecek şekilde masama yerleştirdim (Bu şekilde üst kısımdaki hava akışını hızlandıracak ve bilgisayarın da soğumasına yardımcı olacak diye umut ediyordum.). İşe yaradı, ayrıca beni de kabul edilebilir bir gürültü eşliğinde serinletmeyi başardı (Görsel 3). Zaten her zaman takmıyorum, sadece ben ve bilgisayarım ihtiyaç duyacak kadar sıcakladığımızda.
Sonuç olarak, benzer çözümleri tavsiye ederim. Gerçek çözüm onlarca TL’ye ya da fazlasına soğutma sistemleri edinmek değil bilgisayar karşısında çalışmayı bilmekte. Yarım saatte kırk dakikada bir ya da mümkün olan en kısa aralıklarla kalkıp adımlamak, o arada çalışma ortamınızı havalandırmak veya serinletmek, bilgisayarınızı dinlendirmek bilgisayar karşısında çalışmanın ya da oyun oynamanın bazı küçük gereklilikleri.